Bingöl Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen programda, il protokolü öğrencilerle buluşturuldu.
Bingöl Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen programda, il protokolü öğrencilerle buluşturuldu.
Bingöl Üniversitesi Öğrenci Konseyi, üniversite öğrencilerini il protokolüyle buluşturdu. Bingöl Üniversitesi Kongre merkezinde düzenlenen programa, Vali Yavuz Selim Köşger, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Bingöl İl Emniyet Müdürü Süleyman Pamuk ve çok sayıda öğrenci katıldı.
12 PLAKA TERCİH EDİLMİYOR
Programda ilk olarak konuşan Emniyet Müdürü Süleyman Pamuk, Mobese merkezinin modern hale getirildiğini ve kentin birçok noktadan saat esasına göre takip edildiğini söyledi.
Kentin en büyük sorunlarından birisinin altyapıdan kaynaklı trafik olduğunu belirten Pamuk, şunları söyledi: “Bu soruna yönelik belediyemizle ortak yürüttüğümüz TEDES projemiz var. Bu proje sayesinde özellikle kazaları yüzde 60 oranında düşürmeyi planlıyoruz. İldeki trafik kazalarından dolayı kimse 12 plakalı tercih etmiyor, çünkü kasko değerleri yüksek oluyor. Kaza oranları düştüğünde 12 plakayı herkes tercih edecek. İlimizde yaklaşık 55 bin civarında araç var ve bunlardan yaklaşık 14 bin civarındakilerin plakası 12. Kaza oranları düşürdüğümüzde hem 12 plakaya rağbet olacak hem de trafik kültürü yayılmış olacak.”
Pamuk, İl Emniyet Müdürlüğü’nce madde kullanımı, asayiş ve sosyal alanda yürütülen çalışmalara yönelik bilgi verdi.
ÇAPAK: “BÖLÜMLERİMİZİ AKTİF HALE GETİRMEYİ PLANLIYORUZ”
Üniversitedeki Diş fakültesiyle birlikte BESYO bölümünü aktif hale getirmek için çalışacaklarını belirten Bingöl Üniversitesi Rektörü İbrahim Çapak ise, “Üniversitede birçok fakültemiz var ve biz bunları daha fazla aktif hale getirmek istiyoruz. Şehrimize değer katacak, güç katacak bölümlerimiz var bunları aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Örneğin BESYO bölümü son derece önemli bir bölümdür. Şuan öğrenci alabilecek duruma getirilmemiş bildiğim kadarıyla her yıl 300’e yakın öğrenci Bingöl’den başka şehirlere giderek BESYO bölümünü okuyor. Bu bölümü aktif hale getirerek, Bingöl’deki öğrencilerin yanı sıra ülkenin değişik illerinden öğrencileri buraya getirebiliriz. En kısa sürede bu bölümümüzü aktif hale getirmeyi planlıyoruz” dedi.
Sürekli eğitim merkezinin önemine de vurgu yapan Çapak, şunları söyledi: “Öte yansan sürekli eğitim merkezimizi çok önemsiyorum. Sürekli eğitim merkezi, üniversitemiz ve şehrimizin yüzü olabileceği kanaatindeyim ben. Çünkü burada yapılabilecek çok fazla faaliyet var. Mevcut kurslarımıza sadece öğrencilerimizle değil, şehrimizdeki diğer vatandaşların da gelip eğitim alabileceği bir ortamı oluşturabiliriz. Online eğitime yönelik ciddi çalışmalar yapabiliriz. Bingöl Üniversitesi’nin bu noktada çok güzel işler yapabileceğini düşünüyorum. “
“ARKEOLOJİ FAKÜLTESİ’NİN KURULMASI KANAATİNDEYİM”
Bingöl’ün tarihi mekânları ve eserlerin kente kazandırılması gerektiğini ifade eden Çapak, “Bingöl tarihi bir havza üzerinde yer alıyor ama maalesef tarihimizi bilmiyoruz yâda yok oldu. Evliya Çelebi ciddi anlamda Bingöl tarihinden bahseder. Burası, Urartuların yaşadığı bölgeler ve tarihi mekanların bulunduğu yerlerdir. Ben burada Arkeoloji Fakültesi’nin kurulması kanaatindeyim. Doğrusu bunun da acısı yaşıyorum, yıllar önce Bingöl’de Solhan Kalesi ile ilgili hazırladığımız proje kapsamında dönemin valisi İrfan Balkanlıoğlu ile oraları gezdik. Hazırladığımız projeyi siyasilere sunduk ve ‘ne olur burası baraj altında kalıyor, buradaki tarihi mekânları kurtaralım ve açık hava müzesine dönüştürelim’ dedik. Oralarda tarihi mezar taşları da vardı ve biz onları kurtaramadık. Bu alanlara yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
BARAKAZİ: “ÖĞRENCİLERDEN FİKİR BEKLİYORUZ”
Toplantıda konuşan Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, ilin geleceğine yönelik öğrencilerden fikir ve proje beklediklerini söyledi.
Belediyenin hizmetlerinden kısaca bahsettikten sonra öğrencilerden beklentilerini sıralayan Barakazi, şunları söyledi: “Bundan sonra yapacağımız her türlü çalışmalarda öğrenci arkadaşlarımızdan fikir bekliyoruz. Şehrimizin genelini ilgilendiren projeler konusunda öğrenci arkadaşlarımızın sunacağı fikirler, yapacakları çalışmalar önümüzdeki dönem için bizim fikir altyapısı, proje altyapısını oluşturacak. Bizler iki yılımızı tamamladık, bu süreçte yaptığımız çalışmaları dergi haline getirdik. Bunlar sizlere dağıtacağız, inceleyip fikirlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Hayallerinizi bizlerle paylaşırsanız, bizlere zenginlik katacaksınız.”
VALİ KÖŞGER: “BİNGÖL’Ü DÜNYADA YAŞANILABİLİR KENTLERDEN BİRİSİ HALE GETİREBİLİRİZ”
‘İdeal bir yönetici nasıl olur’ konusunda öğrencilere bilgi aktaran Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, ideal bir yöneticinin hedeflerinin olması ve eleştirilerden korkmaması gerektiğini söyledi.
Bingöl’ün, kaynakları ve imkânları iyi yönetilerek dünyanın yaşanılabilir şehirlerinden birisi haline getirebileceğini belirten Vali Köşger, “Planlama yapmak lazım, kaynakları düzenlemek lazım, iyi bir yöneticinin her şeyden önce iş görme niyeti olması lazım. Girişimcilik ruhu olması lazım, iş görme niyeti yoksa bir adamın, mevcudu idare etme niyetindeyse hiç bir şey üretilemez, hiçbir şey yapılamaz. İş yapmaya cesaretiniz olacak ve eleştirilerden korkmayacaksınız, eleştiriliyorsanız bir şeyi doğru yapıyorsunuz demektir” dedi.
“DEVLETE, İYİ İDARECİ YETİŞTİREN KURUMLARIN OLMASI LAZIM”
İdareciliğin önemine vurgu yapan Vali Köşger, şunları söyledi: “Devlete, iyi idareci yetiştiren kurumların olması lazım. Çünkü devlet iyi idare edilirse, devletin şemsiyesi altındaki özel sektörde, akademik camiada ve diğer alanlarda daha iyi idare edilebilir. Örneğin İngiltere iyi idare edildiği için iyi devlet idaresi olduğu için İngiltere, dünyadaki bütün kaynakları kendi ülkesine tahsis ediyor ve özel sektör istediği alanda at koşturuyor. Amerika’da bütün sektörleri, imkânları kendi vatandaşına, kendi özel sektörüne tahsis ediyor ve o çerçevede gelişiyor. Amerika’da başkanın kim olduğunun bir önemi yoktur. Amerika’da devletin idaresi o kadar çok kurumlaşmış ki, devlet idarecileri konuları o kadar iyi idare ediyorlar ki başkan kim olursa olsun devlet idaresi devam eder.”
ABD’nin 37. Başkanı Richard Milhous Nixon’dan örnek veren Vali Köşger, “Nixon ile ilgili fıkra tarzında bir şeyler söylerler. Amerikan başkanlarından birisi olan Nixon, merdivenlerden inerken ellerini sallayamıyor veya çiklet çiğnerken yürüyemiyor muş. Ya çiklet çiğnerken duruyor, yada çiklet çiğnemeyip yürüyor. Yani iki işi birden kabiliyeti olmayan bir adam Amerika’yı 8-10 yıl idare ediliyor. Dolayısıyla devletin oturmuş ve müesseseleşmiş yönetim biçimi ve bu alana elaman yetiştiren kurumların olması lazım. Bu anlamda, birazcık seçkin insanların gittiği okulların olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Öğrenciler, yapılan konuşmaların ardından merak ettikleri konular hakkında protokol üyelerine sorular sordu.